İlk Türkiye güzeli : Feriha Tevfik
“Hiçbir şey, bir kadını güzel olduğu inancından daha güzel yapamaz.”
Güzelliğin irdelenmesi ya da bunun şeklinden ötürü geçmişte olduğu gibi bugün de sıkça eleştirilen güzellik yarışmalarının tarihine göz atmak istersek, karşımıza ilk çıkan isim Afrodit. Efsaneleri bir kenara bırakmak gerekirse de orta çağa bakmak gerekiyor. Bu dönemde yapılan bazı halk festivallerinde, güzellik yarışması sayılabilecek etkinlikler yapılmaktaydı. Yarışmaların sayısının artması ise, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren gerçekleşti. Yüzyılın sonuna kadar pek çok yarışma düzenlenmişse de; halktan gelen tepkilerden ötürü hemen hepsi kısa sürede tarihe karışmıştı.
Ancak 20. yüzyılla birlikte yarışmalar, fuar eğlencesi olmaktan çıkıp başlı başına bir organizasyon olarak düzenlenmeye başladı. 1920’li yıllarla birlikte de uluslararası boyuta ulaştılar.
Türkiye’de ise, resmi olarak karşımıza çıkan tarih 1929. Ancak bu tarihten önce, 1926 yılında (1925 yazan kaynaklar da var) düzenlenmiş bir yarışma daha var.
1926 yılında bir film şirketi tarafından Melek Sineması’da gerçekleştirilen yarışmayı Araksi Çetinyan kazandı. Fakat bu yarışma, oylama sırasında şaibeler olduğu gerekçesiyle eleştirilerek, basın ve halk tarafından da alay konusu oldu. Bu sebeplerden ötürü her ne kadar ilk yarışma olsa da, aslında yok hükmünde.
Cumhuriyet Gazetesinde yer alan kuponlar. Bu kuponları biriktiren okurlar, yarışmacılar için oy verme hakkına kavuşuyorlardı.
Bu yarışmadan birkaç yıl sonra, 1929’da Cumhuriyet Gazetesinde ufak bir ilan yayınlanmıştı: “Türkiye’nin en güzel kadınını arıyoruz, güzellik kraliçesi seçilecek…”
Feriha Tevfik, o zamanlar 13 yaşında genç bir kız ve tek bir hayali var: Amerika’ya gitmek ve orada film yıldızı olmak. Üstelik bu hayalini gerçekleştirmek için de Amerika’daki bir film şirketine mektup yazmış ve olumlu geri dönüş almıştı. Fakat yaşının küçük olmasından ötürü birkaç yıl beklemesinin daha iyi olacağı da aynı mektupta kendisine bildirilmişti. O da, bu sürede kendisini geliştirerek Amerika’ya olabildiğince hazır şekilde gitmenin planlarını yapmaktaydı.
Aklında yarışmaya dair hiçbir düşünce olmayan genç Feriha’yı, evlerine misafir gelen eski Roma Büyükelçisi Kazım Bey’in kızı Saffet Hanım beğenip, hem kendisini hem de annesini ikna etmişti.
125 kişilik aday sayısı, gazete okuyucularının yaptığı oylama sonucu 48’e indi ve bu isimler finalist olarak 2 Eylül’deki yarışmaya katılmaya hak kazandılar.
Cumhuriyet Gazetesi binasında gerçekleşecek olan yarışma öncesi salon tıklım tıklım dolmuştu. Profesörler, yazarlar, şairler, müzisyenler ile yerli ve yabancı gazetecilerden oluşan 60 kişilik jüri, Türkiye’nin ilk güzellik kraliçesini seçmeye hazırdılar.
Bazıları mahcup, bazıları serbest, kimisi seri, kimisi nazlı bir şeklinde betimlenen yürüyüşleriyle jüri karşısına gelen adaylar, daha sonra yandaki salona geçerek kararı beklemeye başladılar.
Jüri, önce ilk sekiz adayı seçti. Ardından bu sekiz ismi üç defa oylayarak da yarışmanın birincisini seçti: Hicran Hanım. Evet, yarışma jürisi 2 numaralı Hicran Hanım’ı Türkiye’nin en güzel kadını seçmişlerdi ki; kendisinin evli olduğu anlaşıldı. Yarışma şartnamesinde adayların bekar olması gerektiğine dair bir madde vardı ve bu sebeple Hicran Hanım oylama dışı bırakıldı.
Hal böyle olunca adaylar bir kez daha jüri önüne çıktılar. Jürideki isimlerden Yazar Peyami Safa, adaylara yaptığı konuşmada, “Bu bir seçimden ziyade, kalplerimizle güzellikleriniz arasında çekilecek bir kuradır. Kazanamayanlar güzelliklerinden ziyade talihlerine küssünler.” ifadelerinin yer aldığı kısa bir konuşma yaptı. Ardından adaylarla kısa sohbetler yapılarak konuşmalarına, seslerinin ahengine bakıldı ve tekrar bekleme salonuna geçtiler.
Bundan sonrasını yarışmanın üzerinden geçen 35 yılın ardından Feriha Hanım anlatıyor: “Son defa beni salona sokarak masanın üstüne çıkardılar. Ne olduğunu anlamama vakit kalmadan Türkiye Güzeli seçildiğimi ilan ettiler. Tahmin edeceğiniz gibi, şaşkınlığım büyük oldu. Birden başım döndü ve kendimi kaybettim.”
“60 kişilik jüri heyetinin bu kararı oy birliğiyle verdiğini öğrenince şaşkınlığım büsbütün artmıştı. Nedense bu sıfata kendimi asla layık görmüyordum… O neticeye bugün bile hayret ederim… Galiba insan kıtlığında beni seçtiler.”
Kaçakçılar
Türkiye’nin ilk Güzellik Kraliçesi olan Feriha Hanım, Miss Universe (Kainat Güzeli) güzellik yarışması yaklaşık bir ay önce gerçekleştiği için o sene Amerika’ya gidemedi. Ancak; gelecek sene düzenlenecek olan yarışmanın, Miss World ve Miss Universe tarihlerine göre düzenlenmesi ve Feriha Hanım için de bir çare düşünülmesine karar verildi.
Hollywood hayallerini bir sene ertelemek durumunda kalan “Kraliçe”, çiçeği burnunda olan Türk sinema dünyasına adım attı ve 1929 yılında kariyerinin ilk filminde yer aldı: Kaçakçılar.
Besleme adlı karakteri canlandırdığı bu film dışında 1939’a kadar sekiz yapımda daha yer alan Feriha Hanım, aldığı konservatuvar eğitimi sonrasında Şehir Tiyatrolarında kendisine yer buldu ve bir anlamda Türkiye’nin ilk yıldızı olmuş oldu.
Bir sonraki yarışma için kararlaştırılan tarih 10 Ocak 1930’du. 21 Kasım tarihli Cumhuriyet Gazetesinin ilk sayfasından “Güzeller Hazır Mısınız?” üst başlığıyla verilen haberle birlikte de adaylık süreci başlamış oldu.
Bu yarışmaya ise yalnızca 42 aday başvurdu. Finale kalan 22 aday arasında en güzel seçileni ise; Mübeccel Namık Hanım idi. Yarışmada ikinci sırayı, Türkiye’nin ilk güzellik kraliçesi olan Feriha Tevfik aldı.
Hal böyle olunca yarışma komitesi birinci olan Mübeccel Hanım’ı Paris’te düzenlenecek olan Miss World (Dünya Güzellik) yarışmasına, ikinci olan ancak ilk yarışmanın birincisi Feriha Hanım’ı da Amerika’da düzenlenen Miss Universe yarışmasına gönderme kararı aldı. (1930 yılında Miss Universe, anlaşmazlıklar sonucu iki ayrı yarışma olarak; hem Brezilya hem de Amerika da düzenlendi.)
Feriha Hanım, Ağustos ayında düzenlenecek olan yarışmaya Avrupa’dan katılacak olan güzellerle birlikte deniz yoluyla gitti; valizinde Miss Turkey yazılı kuşakla. Miss Turkey şeridiyle yarışmada boy gösteren ilk Türkiye güzelimiz Feriha Tevfik, Miss Universe yarışmasında dereceye giremedi. Kainat güzeli, New Orleans adayı Dorothy Dell Goff oldu.
Yorumlar
Yorum Gönder